24 Ekim 2007 Çarşamba

" VE SUSTU ŞEHİR " 27 EKİM'DE

Serap Yenilmez umuda dokunuyor; umudun umutsuzluğa dönüştürülüşüne, çarçur edilişine, avuçlardan kayıp gidişine bakıyor, baktırıyor. Yalnızlığı, korkuyu, aşkı, dostluğu görüyor, gösteriyor. Onunla beraber giriyorsunuz bir cezaevine, onunla beraber gömüyorsunuz bir ölüyü mezarına, onunla beraber izliyorsunuz bir kenti tepeden sevgilinizle. Üstelik bazen size Camus eşlik ediyor, bazen de Marquez. Ne derse desin, anlıyorsunuz ki; temelde yazarın derdi; “büyük şehirlerdeki vebalı yaşamlar.” O, vebalıları arıyor.


Fonda Vivaldi var. Sahnede kentin vebalı yaşamları. Bir de yazarın umutsuzluğu, yalnızlığı, korkusu ve intikamı. O güçlü “dil”iyse, en büyük silahı…

Not: (kitabın tanıtım yazısından)